Anadolu, kuzeyden ve güneyden iki büyük denizle çevrilmiş ve bu sınırlar güneyde Toroslar, kuzeyde dağ silsileleri tarafından belirtilmiş olduğundan ve bütün bu oluşum doğu-batı ulaşımını kolaylaştırırken, kuzey-güney ulaşımını güçleştirdiğinden; her çağda Ön Asya ile Avrupa arasında bir köprü olarak kabul edilmiştir. Ama Anadolu'nun, bu doğal coğrafya durumuna bakarak yalnız bir köprü ya da bir geçit olduğunu kabullenmek doğru değildir. Coğrafya bakımından bir bütün olan Anadolu'da, en eski çağlardan beri birçok kavim yerleşti ve bunlar kendilerine özgü gelişmeler göstererek yüksek ve yaratıcı kültürler meydana getirdiler. İşte Anadolu'da en eski çağlarda meydana geldiği bilinen bu kültür geleneği, ülkeye daha sonra gelen bütün kavimleri etkisi altında bıraktı ve kendi boyundaki kültür gelişmesinin, kavimler göçlerinden mümkün olduğu kadar az etkilenmesini sağladı.
Anadolu'nun yontma taş devriye ilgili problemleri henüz tam olarak çözülmüş değildir. Anadolu, bu çağda yoğun bir yerleşmeye sahne olmuştur.
Anadolu'daki mezolitik çağ insanının çağdaşlarından daha iyi bir düzeyde olmasına rağmen, besinin avcılık ve toplayıcılıkla sağladığı ve genellikle mağarada yaşadığı anlaşılmaktadır. Cilalı taş devrinin en önemli buluşları ziraatın keşfi ve inek, koyun gibi hayvanların evcilleştirilmesidir. Sistematik tarımın uygulanması, seramik imali, hayvanların evcilleştirilmesi ve insanların belirli bir yere yerleşmeye başlaması nedeniyle bu çağ, uygarlık tarihinde bir evrim olarak tanımlanır.
Taş Devri kültürlerinin son safhası olan Cilalı taş devrinin bitiminden sonra başlayan Maden çağı (Kalkolitik) Anadolu'da, yaklaşık olarak M.Ö. 5. Ve 4. bin yıllarını kapsar. İleri üretici devir olarak da nitelendirilen bu çağda Anadolu oldukça yoğun bir yerleşmeye sahne olmuştur. Taş Devri ile Bronz devri arasında bir geçiş safhası olan bu çağın çok uzun sürdüğü kazılardaki kalın katlardan anlaşılmıştır. Katolik çağ kültürü Anadolu'da Cilalı taş devrinde de olduğu gibi bölgesel farklılıklar gösterir.
Anadolu'da Kalkolitik devir kültürünü Eski Bronz çağı izler. Bu kültür değişmesinin M.Ö. 3. bin yılın ortalarında meydana geldiği genellikle kabul edilir. Bu kültür bir çok ülkede olduğugibi Anadolu'da da üç aşamada gerçekleşmiştir; Yeni Bronz, Orta Bronz, Eski Bronz çağları. Yeni Bronz çağı Büyük Hitit İmparatorluğu zamanına rastlar. Orta Bronz çağı ise Asur ticaret kolonileri ve Eski Hitit devirleri i içine alır. Anadolu'nun Eski Bronz çağına girişi, bazı ayrıntılar bir kenara bırakılacak olursa M.Ö. 31. Veya 30. Yüzyılda meydana gelmiştir. Arkeolojik çalışmalar bu çağda Anadolu'da çeşitli şehir devletlerinin varlığını gösterir.
Anadolu M.Ö. 2. bin yılın başlarında çeşitli kollar halinde gelen Hint-Avrupalı kavimlerin istilasına sahne olmuş ve bu yüzden etnik değişikliğe uğramıştır.
Anadolu'nun yontma taş devriye ilgili problemleri henüz tam olarak çözülmüş değildir. Anadolu, bu çağda yoğun bir yerleşmeye sahne olmuştur.
Anadolu'daki mezolitik çağ insanının çağdaşlarından daha iyi bir düzeyde olmasına rağmen, besinin avcılık ve toplayıcılıkla sağladığı ve genellikle mağarada yaşadığı anlaşılmaktadır. Cilalı taş devrinin en önemli buluşları ziraatın keşfi ve inek, koyun gibi hayvanların evcilleştirilmesidir. Sistematik tarımın uygulanması, seramik imali, hayvanların evcilleştirilmesi ve insanların belirli bir yere yerleşmeye başlaması nedeniyle bu çağ, uygarlık tarihinde bir evrim olarak tanımlanır.
Taş Devri kültürlerinin son safhası olan Cilalı taş devrinin bitiminden sonra başlayan Maden çağı (Kalkolitik) Anadolu'da, yaklaşık olarak M.Ö. 5. Ve 4. bin yıllarını kapsar. İleri üretici devir olarak da nitelendirilen bu çağda Anadolu oldukça yoğun bir yerleşmeye sahne olmuştur. Taş Devri ile Bronz devri arasında bir geçiş safhası olan bu çağın çok uzun sürdüğü kazılardaki kalın katlardan anlaşılmıştır. Katolik çağ kültürü Anadolu'da Cilalı taş devrinde de olduğu gibi bölgesel farklılıklar gösterir.
Anadolu'da Kalkolitik devir kültürünü Eski Bronz çağı izler. Bu kültür değişmesinin M.Ö. 3. bin yılın ortalarında meydana geldiği genellikle kabul edilir. Bu kültür bir çok ülkede olduğugibi Anadolu'da da üç aşamada gerçekleşmiştir; Yeni Bronz, Orta Bronz, Eski Bronz çağları. Yeni Bronz çağı Büyük Hitit İmparatorluğu zamanına rastlar. Orta Bronz çağı ise Asur ticaret kolonileri ve Eski Hitit devirleri i içine alır. Anadolu'nun Eski Bronz çağına girişi, bazı ayrıntılar bir kenara bırakılacak olursa M.Ö. 31. Veya 30. Yüzyılda meydana gelmiştir. Arkeolojik çalışmalar bu çağda Anadolu'da çeşitli şehir devletlerinin varlığını gösterir.
Anadolu M.Ö. 2. bin yılın başlarında çeşitli kollar halinde gelen Hint-Avrupalı kavimlerin istilasına sahne olmuş ve bu yüzden etnik değişikliğe uğramıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder