Deneme

Dünyanın Oluşumu

Üzerinde yaşadığımız dünya bugün kaç yasindadır acaba? Ne zaman ve nasıl oluşmuştur? Eski dinlerin hemen hepsi bir "yaratılış" hikayesi anlatır. Bunlar, gerçekte yeni uyanmakta olan bilincin dünyamıza evren içinde bir yer bulabilmek amacıyla insanoğlunun çaba harcadığı ilk girişimlerdi. Mısırlıların tanrısı "Su" tarafından Yer'in Gök'ten ayrılması; jehova'nın yerküremizi altı günde yaratması bu tür girişimlerin  somut örnekleridir.
Son derece düşsel olmalarına karşılık, bu ilk kozmogonik (evrenin oluşum sistemi) kurumların hepsinde temel bir gerçek vardır: bütün evren(özellikle dünya) geçmişte, belirli bir düzene girmemiş  maddeden; yani, kaos(evrenin düzgün ve uyumlu duruma gelmeden önceki uyumsuz ve karışık durumu)'dan meydana gelmiştir.
Bilimsel kanıtlar gökyüzünde görülen yıldız çokluğunun kendi günesimizde içlerinde olduğu halde öncesiz olarak varolmayacağını ve iki milyar yıl önce evrenin her yanını dolduran ilkel sıcak gazdan oluşmuş olabileceğini açıkça göstermektedir.
Dünya gaz halinde doğmuş ve giderek baştan başa ergimiş bir "hal" almıştı. Yapısında bulunan çeşitli maddeler her iki halde de dışbükey akımlarıyla kolayca yer değiştirebiliyorlardı.
İşte dünya tarihinin bu döneminde ağır elementler (başlıcası demir) Kürenin merkezine doğru dalmış, bazal ve granit gibi daha hafif maddeler de yüzeye çıkarak gezegenimizin bugünkü yapısına özelliklerini veren ve merkezleri bir, kabuklar oluşturmuştu.
Bu dışbükey akımları döneminde dünya hızla soğuyordu. İçeriden gelen magma seller yüzeye doğru yükseliyor, çevreyi saran uzaya ısı radrasyonları salarak soğuyor ve yeniden merkeze dalıyordu. Bu arada gezegenimizin hızla soğuma yoğunluğu da artmaktaydı. Bu karşılık dışbükeysel akımları gitgide yavaşlıyordu.
Sonunda o akımların yüzeye getirdikleri ısı, radyasyonla giden ısıyı karşılayamaz oldu ve yer'in yüzeyi katı bir kabuk bağlamaya başladı. Bu olgu, dünyamızın güneşten ayrılmasından sonra geçen birkaç bin yıl boyunca ortaya çıkmıştı.
Ay'ın doğuşu, kabuğu birçok parçalara böldü. Bunlardan bir bölümü uydumuzun gövdesini oluşturmak üzere ayrılıp gittlier. Olay, kabuğun gelişmesini pek az geciktirdi diyebiliriz. Ayın ayrılmasından sonra ergimiş bazaltın açıkta kalan yüzeyi yeniden dondu. Arada, eski dönemden kalma granit parçaları da bir oranda bazalt içine gömüldüler.
Yerin soğumasında en önemli etken, onun kayalık kabuğu arasından dışarı sızan ısı oranıdır. Bu onun, kabuktaki sıcaklık farklarından ve ayrıca kabuğu oluşturan kütlelerin ölçülen ısı iletkenliğinden kolayca bulunabilmekteydi.
Gerçek şudur: Yer gövdesi, iki milyar yıl önceki oluşmasından bu yana ortalama olarak 20°C'den çok soğumamıştır.

Yorumlar